5 NİSAN 2017 BASIN AÇIKLAMASI
Yargının kurucu unsurlarından olan bağımsız savunmayı temsil eden ,kamu görevi yapan serbest meslek mensubu olan biz avukatlar, 1958 yılından bu yana her 5 Nisan gününü avukatlar günü olarak kutlamaktayız.
İnsanlık tarihi kadar eski olan mesleğimiz, yargılamanın tarihsel süreci içinde savunmayı üstlenmiş, ülkemizde ise çağdaş anlamda avukatlık ve baro, Cumhuriyet devrimi ile başlamıştır.
Çağdaş ve demokratik hukuk devletinin, temel unsuru , yürütme , yasama ve yargı erkinin birbirlerinden bağımsız olmasıdır. Temel hak ve hürriyetleri güvence altına alacak, yasama ve yürütmenin faaliyetlerini hukuka uygunluğunu denetleyecek olan tek güç yargıdır. Bundan ötürüdür ki YARGININ BAĞIMSIZ VE TARAFSIZ OLMASI GEREKİR. Bağımsızlık yargı için bir ayrıcalık değil, yargının tarafsız kılınmasının asgari koşulu ve hukuk devletinin gereğidir.
YARGI BAĞIMSIZLIĞININ TEMELİ İSE SAVUNMA, SAVUNMA HAKKI İSE ADİL YARGILANMA HAKKININ, BAŞLANGICIDIR.Adil yargılama ilkesi, ancak ve ancak savunmanın özgür ve bağımsız olması halinde korunmuş olacak , tam ve bağımsız yargılama ancak bu yolla gerçekleşecektir.
ADALET DEVLETİN TEMELİ İSE SAVUNMADA ADALETİN TEMELİDİR, BUNU SAĞLAYANDA BAĞIMSIZ VE ÖZGÜR AVUKATLARDIR.
Yargı bağımsızlığında, hakim ve savcı gibi sorumluluğu ve işlerliği olan biz avukatların, yargılama faaliyeti içindeki yerinin ve öneminin Anayasamızda “yargı” bölümü içinde belirtilememiş olması büyük bir eksiklik ve haksızlıktır.
Yargınının kurucu unsurlarından olan savunmanın, savunmayı temsil eden biz avukatların , mesleğimizi ifa ederken her geçen gün artan sorunlarla karşı karşıya geldiğimizde bir gerçektir. Mesleğimizi ifa ederken, ciddi boyutlara ulaşan saldırılara uğrayan biz avukatlar, çoğu zaman özgürce savunma dahi yapamamakta,ekonomik ve sosyal güvenlik ve gelecek kaygısı gibi oldukça ağır sorunlarla mücadele ettiğimiz gibi, adil yargılanma ilkesinin özünün maalesef yanlış değerlendirilmesi sonucunda da günlük mesleki faaliyetler sırasında da sayısız engellerle karşılaşmaktayız.
Hali hazırda, CMK uyarınca görevlendirilen müdafiilerin ücretlerinin avukatlık asgari ücret tarifesi seviyesine çekilmemiş olması , zamanında ödenmemesi, özlük haklarımızda herhangi bir iyileştirici çalışma yapılmamış olması, avukatlık mesleğinin lüks hizmetler sınıfına uygulanan % 18 KDV oranında vergilendirilmesi, mesleğin her geçen gün fiili uygulamalar ile itibar kaybetmesi başlıca sorunlar olduğu gibi,Anayasanın yargı bölümünde savunmanın yer almayışı, yasal kazanımların fiili uygulamalar ile ortadan kaldırılması, son yıllardan nitelik ve niceliğine bakılmaksızın çok fazla sayıda Hukuk Fakültesi açılmış olması , Anayasa Mahkemesince iptal edilmiş olmasına rağmen bu güne değin Avukatlık Sınavını getirilmemiş olması , doğal olarak avukatlık mesleğinin ve adalet anlayışının erozyona uğraması sonucunu doğurmuştur.
Tüm bu olumsuzluklara karşın, hukukun üstünlüğü ilkesine olan sarsılmaz inancımızla, hak ve adaletin gerçekleşmesine hizmet etmekten bir an evvel vazgeçmeden, DEMOKRASİYE, LAİK CUMHURİYETE, HUKUK DEVLETİNE, BAĞIMSIZ YARGIYA VE BAĞIMSIZ SAVUNMAYA İNANAN AVUKATLAR OLARAK , BU YÖNDEKİ ÇALIŞMALARIMIZI İNANÇLA SÜRDÜRECEĞİMİZİ BİLDİRİR,
Bu vesile ile tüm meslektaşlarımızın 5 Nisan Avukatlar Gününü kutlarım.