BASIN AÇIKLAMASI
Tarih: 3.06.2013 | Okunma Sayısı: 3882

                                                             BASIN AÇIKLAMASIDIR


İstanbul Taksim Gezi parkında yaşanan ve günlerdir Türkiye gündeminin ana konusu olan Taksim olaylarına ilişkin Düzce Barosu Başkan ve Yönetim Kurulu olarak basın açıklamamız şu şekildedir;

Yaşanan olaylarda kolluk kuvvetlerince uygulanan orantısız güç kullanımı insan hak ve hürriyetlerinin açık ihlali niteliğinde olup öncelikle bu hususu kınıyoruz. Anayasa, Uluslar arası sözleşmeler, hukukun evrensel ilkeleri ile temel insan hakları gözeterek bu gücün hukuk devletinden polis devletine geçişine ülkenin salahiyeti ve istikrarı açısından önem taşıdığına vurgu yapmak isteriz. Zira anayasanın 34. Maddesi gereği ‘’herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir.’’ Bu temel hak ve özgürlüğün aleyhe kullanılmasını da kabullenemediğimiz bir gerçektir.

31.05.2013 tarihinde İstanbul 6. İdare Mahkemesinin 2013/956 Esas sayılı yürütmeyi durdurma isteminin kabulüne dair verilen karara karşın Anayasanın 9. Maddesi gereği herkesin mahkemelerin bağımsızlığına ve hukuk devletine saygı göstermesi gerektiğini ve bu konuda ki talebimizin çağrı olarak değerlendirilmesini istemekteyiz. Her mahkemenin Türk Milleti adına karar verdiğini unutmaması gerekir. Aynı zamanda yaşanan bu olayların, sosyal medyada (yabancı bir ülkede bot motorundan yararlanan kişinin panzerle ezilen gencin resmi gibi yayınlanması, İtalyada bir köpeğe sıkılan gazın Türkiye de sıkılmış gibi gösterilmesi örneklerinde görüleceği üzere 17 adet yalan haber ile) saptırılması ve provoke edilmesinin de demokrasiye ağır bir darbe olacağını düşünmekteyiz. Demokrasi şayet çoğulcu bakış açısıyla bakılırsa azınlığın haklarına da saygı göstermeyi gerektirmektedir. Çoğulcu demokrasi hoşgörüyü, kardeşliği ve barışı beraberinde getirmektedir.

Bu vesile ile değerli kamuoyu ve halkımızla bir hususu da paylaşmak isteriz. Son zamanlarda kanun koyucunun kanun yapma tekniği açısından kamuoyunda ‘’torba yasa’’ şeklinde uygulamalar yaptığı bu meyanda bir çok konunun aynı torbada toplanıp tek bir kanunda düzenlendiği görülmektedir. Bu husus teknik olarak kanun yapma tekniğine aykırılık oluşturduğu gibi toplumun bilgisi olmadan toplum zararına sonuçlar doğuracak nitelikler kazandırmıştır. Örneğin TBMM de oylanıp şu anda Cumhurbaşkanının onayında bekleyen kanun toplumda alkol kullanımının düzenlenmesi kanunu olarak bilinmekte ise de kanun içeriğine bakıldığında kanunun toplumu yakından ilgilendiren 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanununda çok esaslı değişiklik yaptığı görülmektedir. Bu değişiklik anayasa ile teminat altına alınana mülkiyet hakkının özünün ortadan kaldıracak seviyededir. Zira eğer Sayın Cumhurbaşkanı bu kanunu onaylarsa, idarenin vatandaşın özel mülkiyetine keyfi el atmaları artacak ve toplum bundan çok büyük bir zarar görecektir. Biz Düzce Barosu olarak 1136. Sayılı avukatlık kanununun 76. Maddesinin tarafımıza yüklediği kamusal görev gereğince bu hususu kamuoyuyla paylaşıyoruz ve Sayın Cumhurbaşkanımızı gerek bu kanunu onaylamama konusunda gerekse yukarıda belirttiğimiz hassasiyetle ilgili açıklama bekliyoruz.

Anayasa ve 1136 Sayılı Avukatlık Kanunu gereği Barolar kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşudur. Avukatlar kimseden emir ve talimat almazlar, tarih boyunca köleleri olmamıştır, ancak kölede olmamışlardır.  Bu doğrultuda Düzce Barosu ve Avukatlık Mesleğini yıpratıcı nitelikte yapılmış ve yapılacak tüm açıklamaları kınadığımızı siz saygı değer kam oyuyla paylaşmaktayız.03.06.2013

DÜZCE BAROSU YÖNETİM KURULU

 

22.12.2024
AV. EROL BATUM
BARO BAŞKANI

© Web sitesi hizmeti Türkiye Barolar Birliği tarafından verilmektedir.