BASINA VE KAMUOYUNA
Ülkemizde yaşayan her yurttaş gibi ,biz avukatlarda salgın, ekonomik kriz ve işsizlikle mücadele ederken ,Sayın Cumhurbaşkanının “ Baroların seçim sistemlerinde değişiklik yapılacağına” dair beyanları üzerine ,gerek görsel gerekse yazılı basında 4000 yıllık kadim bir geçmişi olan mesleğimiz ve meslek örgütümüz Barolar ,yerli yersiz tartışmaya açılmış, akabinde ise Düzce Barosu Başkanın da aralarında bulunduğu 53 Baro Başkanı ortak bir metin ile ilk tepkiyi göstermişlerdir.
19 Mayıs’ da 80 Baro, 1 Haziran da ise 79 Baro ve Türkiye Barolar Birliği tek yürek ve tek ses olarak , diyalog kapıları açık tutularak “avukatlık yasa teklifinin geri çekilmesi” yönünde çağrı yapmış ,aksi halde “demokratik hak kullanımı” yönünde müşterek irade ortaya koymuştur. Ortak alınan karar gereğince Türkiye Barolar Birliği önderliğinde tasarının ortadan kaldırılması için acil eylem planı yapılması da dahil olmak üzere Cumhurbaşkanı, Adalet Bakanı, Kamu Denetçiliği Kurumu, Siyasi Partilerin tüm lider ve milletvekilleri ile görüşme yapılması planlanmıştır. Yapılan görüşmeler sonucunda avukatlık tasarısının geri çekilmesi hususunda kamuoyuna yönelik olarak net bir açıklama yapılmadığı gibi bu yönde hazırlıkların tüm hızı ile devam ettiği medyadan öğrenilmiş, bu süreçte Cumhurbaşkanlığı da dahil görüşme sürecinin Türkiye Barolar Birliği liderliğinde yapılması taleplerine olumlu cevap verilmemesi yine üst kuruluşumuzun Baroların ortaya koymuş olduğu müşterek iradeye rağmen eylemsel tavır koymak kararlılığını sergilemekten imtina etmiş olması da yaşanan gerçekliklerdendir.
Yıllardır mesleğimizi ifa ederken yaşadığımız yakıcı sorunlara bir türlü çare üretilmemişken, meslektaşlarımız salgının neden olduğu etkiler nedeniyle üç ayı aşkın süredir ekonomik sorunlar ile boğuşurken, avukatların mesleki güvenceleri her geçen gün erozyona uğratılıp savunmanın temsilcilerini dikkate almaksızın yapılan fiili uygulamalar kural halini alırken, Baroların Yapısı ve Seçim Usulleri üzerinden yaratılan tartışmaların hangi demokratik gerekçelere dayandırıldığı, varılmak istenen sonucun ne olduğu izaha muhtaçtır.
Öncelikle şunu belirtmek isteriz ki; Anayasa ve Avukatlık Kanunu'nun yüklediği görev ve verdiği yetkiye dayanarak bağımsız savunmayı temsil etmekte olan Baroların, kendi yasalarında yapılması planlanan söz konusu değişikliğe dair görüşü sorulmamış, dair hiçbir şekilde dahil edilmemişlerdir.
Taslak bugüne kadar Barolarla paylaşılmasa da; basına yansıyan ve yine yetkili ağızlarca da ifade edilenlerden öğrenebildiğimiz kadarı ile; bir ilde birden fazla Baro kurulması, Barolara üyeliğin zorunluluk kapsamından çıkartılması, Avukatlık Kanunundaki mevcut seçim sistemi yerine nispi temsil sisteminin getirilmesi, delege sayılarının değiştirilmesi ve avukatlar ile Barolara verilen “Hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını savunmak, korumak ve bu kavramlara işlerlik kazandırmak” hak ve görevine ilişkin olan tüm bu değişiklik taleplerinin Avukatlık Kanunundaki mevcut düzenlemeyi daha ileriye değil geriye götüren bir düzenleme olacağı kesindir.
Unutulmamalıdır ki, Barolar Cumhuriyetimizin en köklü kamu kurumlarındandır. Bu sebeple Baroların demokratik yapısını bozacak, Baroları işlevsiz ve atıl kılacak, bağımsız ve özgür savunmaya ket vuracak tüm girişimlerin Cumhuriyetin kuruluş felsefesine aykırılık teşkil edeceği açıktır.
Tüm bu nedenlerle,4000 yıllık kadim mesleğin fertleri olarak, ettiğimiz yemine ve mesleğe olan inancımız ile cübbemizin onuru ve yurttaşların hak arama hürriyetleri yasal sınırlar içinde kalmak şartıyla her türlü mücadele vereceğimizi, demokratik haklarımızı savunmaya devam edeceğimizi kamuoyu ile paylaşırız.
DÜZCE BAROSU YÖNETİM KURULU ADINA
Av. Azade Ay
Düzce Barosu Başkanı