GÜNDEME HUKUKÇU BAKIŞI
Tarih: 7.05.2014 | Okunma Sayısı: 4791
 
Düzce’de son günlerde asayiş olayları gazete manşetlerini dolduruyor… Tepki toplayan olayların ardından kısa sürede gelen serbest bırakıldı haberi de hukuk sisteminde boşluk olduğu kanısını doğuruyor… Avukat Doğan Eser, tutuklamanın bir ceza değil, tedbir olduğuna dikkat çekti, son günlerde dillendirilen “idam geri dönsün” görüşünün çözüm olmayacağını savundu.
 
 

Türkiye ve Düzce’de son günlerde artan taciz ve şiddet olaylarını konuşuluyor. Önce başbakan Erdoğan sonrada hükümet sözcüsü Bülent Arınç yaptığı açıklamalarda hukuk sisteminde değişiklik yapılacağı sinyalini verdi. Düzce’de de gazetelere manşet olan asayiş olaylarıyla gözaltına alınan zanlıların hemen peşinden gelen “serbest bırakıldı” haberi toplumda hukuk sisteminde boşluk olduğu ya da cezaların caydırıcı olmadığı kanısını uyandırdı. Bizde konuya ilişkin Avukat Doğan Eser’den görüş aldık…


İDAM ÖNLEYİCİ DEĞİL!


Öncelikle hükümetin hukuk sistemine ilişkin açıklamalarını değerlendiren Eser, çocuk cinayetleri sonrası gündeme gelen idam cezalarının caydırıcı bir yöntem olmayacağını savundu.


Eser, “Son günlerde kaybolan çocuklar, şiddet ve cinsel saldırıya uğraması ve uzun yıllardır kadına yönelik şiddetin basına yansıması bu konuda toplumda yaptırımların zayıf olduğuna ilişkin bir rahatsızlık duygusu meydana gelmeye başladı. Son olarak Bülent Arınç’tan cezaların artırılacağına yönelik bir açıklaması oldu. Başbakan ve toplumdan bazı kesimlerin de idam cezalarının yeniden gelmesi yönünde açıklamaları var. Öncelikle Türkiye’nin imzaladığı uluslararası anlaşmalar var. Avrupa birliği uyum yasaları çerçevesinde idam kaldırıldı. Cezaların önleyiciliğinin arttırmakla doğrudan etkiliyi olduğunu söyleyemeyiz. Örneğin ABD’nin bazı eyaletlerinde idam vardır, bazı eyaletlerinde yoktur. Uygulanan eyaletlerle uygulanmayanları Karşılaştırıldığında herhangi bir somut fark elde edilmemiştir. İdam yüzde 100 önceliyici bir tedbir değildir. İdam cezasının ceza hukuku olmayacağı da ayrıca tartışma konusudur.” dedi.

 

 

DÜZCE’DE HER TÜLÜ SUÇLA KARŞILAŞIYORUZ


Düzce’de artan suç oranlarını hukukçu gözüyle değerlendiren Eser, şunları söyledi:


“Düzce’de her tülü suçla karşılaşıyoruz. Suç yoğunluğun fazla olduğu bir il olarak söyleyebiliriz. Bolu ve Düzce’yi karşılaştırdığımız da Düzce’de suç yoğunluğunun Bolu’dakinin iki katı olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Düzce’nin hangi koşullarında kaynaklandığı hukuki olarak değil, sosyolojik araştırma konusu olabilir.”

 

 

TUTUKLAMA BİR CEZA DEĞİL, TEDBİR


Eser, gözaltına alınan şahısların tutuksuz yargılanmak üzere kısa sürede bırakılması da “Tutuksuz yargılanması hapis yatmayacağı anlamına gelmiyor…”şeklinde yorumladı.

Eser, “Tutuklama bir ceza değil, tedbirdir. Tutuklamanın da çok olmaması gerekir. Mesela Düzce’de çok fazla hırsızlık suçundan çocuklar hakkında soruşturma yürütüldüğünü söyleyebiliriz. Çocuklar sürekli aynı suçtan mahkemede yargılanmayıp serbest kalabilirler ancak bütün o davalardan 18 yaşına geldiklerinde cezaevine gittiğini görüyoruz. Tutuklama ve cezalar tamamen önleyen bir durum değil. Tutuksuz yargılanması hapis yatmayacağı anlamına gelmiyor.” diye konuştu.


 

Öncü Haber;S.Kaşkır 
 
 
22.12.2024
AV. EROL BATUM
BARO BAŞKANI

© Web sitesi hizmeti Türkiye Barolar Birliği tarafından verilmektedir.