Bugün İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilişinin 70. yıldönümü.
İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra insan haklarının evrenselliği fikrini temel alan bildirgenin kabulü tüm insanlık için büyük bir kazanımdır.
İnsan Hakları Evrensel Bildirisi ile herkesin, ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasal veya başka bir görüş, ulusal veya sosyal köken, mülkiyet, doğuş veya herhangi başka bir ayrım gözetmeksizin bu bildirgedeki bütün hak ve özgürlüklerden yararlanacağı güvence altına alınmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesini 6 Nisan 1949 tarihinde onaylamıştır. Cumhuriyetin ilanı sonrasında kişi hak ve hürriyetlerinin tanınmasının temelleri atılmış akabinde de bildirgenin uluslararası düzeyde bağlayıcılığı kabul edilmiştir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin imzalanması, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin zorunlu yargı yetkisinin kabul edilmesi, Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru yolunun açılması gibi olumlu adımlara rağmen son yıllarda artarak devam etmekte olan temel hak ve özgürlük ihlallerini kaygıyla izlemekteyiz. Zira günümüzde Anayasa Mahkemesi’nin ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararları siyasi otorite tarafından itibarsızlaştırılmaya çalışılmakta ve meşru görülmemektedir. Ayrıca günümüzde Evrensel Bildirgede yer alan hak ve özgürlüklere dayalı uluslar arası bir düzen hala kurulamamıştır. .
Temel hak ve hürriyetlerin hiçbir ayrım gözetmeksizin sağlanması ve korunması her devletin görevidir. Hak ve hürriyetlerin korunması da ancak hukuk devletinin varlığı halinde mümkündür.
Düzce Barosu olarak hiçbir ayrım gözetmeksizin her türlü hak ihlalinin karşısında olduğumuzu bildirir, insan haklarına saygılı ve herkesin yasalar önünde eşit muameleye tabi olduğu bir Türkiye Cumhuriyeti temennisi ile tüm Türk halkının İnsan Hakları Haftasını kutlarız.
Av. Azade AY
Düzce Barosu Başkanı